Radyoloji Nedir?
Kemik ve yumuşak doku tümörlerinde tanı: Klinik ve radyolojik değerlendirme sonrası gerekli durumlarda yapılacak biyopsi işlemi ile kesinleştirilir.
Radyolojiden beklenti
- Lezyon ya da lezyonları saptamak.
- Lezyonların karakterine göre ön tanı (öncelikle benign-malign)
- Gerekli olgularda biyopsiye rehberlik yapmak
- Evreleme
- Cerrahiyi planlamak
- Kemoterapi ya da radyoterapiye yanıtı değerlendirmek
- Nüks ya da metastazı saptamak
Malignite nedir?
Mevcut tümörün kötü huylu olma ya da diğer deyişle kanser olmasıdır.
Radyoloji öncesi değerlendirme
Hastanın yaşı, şikayet ve hikayesi (şikayet süresi, kanser öyküsü, aile hikayesi (herediter osteokondromatozis, nörofibromatozis), fizik muayenede klinik bulgu, laboratuar tetkiklerinde özellikli bulgu (sed crp gibi enfeksiyon parametreleri, kanser marker) not edilir.
Tipik lokalizasyon
- Basit kemik kisti: Proksimal humerus, femur boyun, kalkaneus
- Osteofibröz displazi/adamantinoma: Tibia diafiz
- Enkondrom: falanks, distal femur proksimal tibia ve humerus metafiz
- Kordoma: sakrum yerleşimi sıktır.
Görünütleme Yöntemleri
Röntgen
Temel görüntüleme yöntemidir. İki yönlü olmalı ve tüm kemiği içermeli. Sadece kemik değil yumuşak doku tümörlerinde de ilk uygulanması gereken görüntüleme yöntemidir.
Bazı kemik tümörlerinde tek başına tanı koydurucudur. (osteokondrom, kemik adacığı,nof,fibröz displazi, eozinofilik granülom, bkk, kondroblastom,kemik infarktı gibi)
Yumuşak doku tümörlerinde lezyon içi kalsifikasyon (hemanjiom, heterotopik ossifikasyon, snovyal kondromatozis, snovyal sarkom, yumuşak doku osteosarkom/kondrosarkom) ve üzerine yerleştiği kemik te korteks değişiklikleri (komşu kemik korteksinde skleroz benign, destrüksiyon malign bulgu) tespit edilebilir.
Benign malign ayırımında yardımcıdır. Skopi altında kemik biyopsi rehberliğinde kullanılır. Kemik ve yumuşak doku tümörlerinde bir sonraki aşamada kullanılması gereken görüntüleme yöntemi hakkında bilgi verir.
Zayıf yönleri ise bazı tümörlerin erken aşamasında (kemiğin %30 undan azının harap olması) bulgu vermeyebilir ve yumuşak doku kompenentini göstermede yetersiz kalır.
Ultrasonografi
Solid kistik ayırımında faydalıdır. Yumuşak doku kitle biyopsi rehberliğinde kullanılır.
Lipom ve ganglion tanısı deneyimli hekim tarafından yapılan usg de kesin bir ifade ile raporlanmadığı sürece yumuşak doku tümörlerinde sadece usg’ye göre tedavi planlanamaz!
Doppler usg
Vasküler malformasyonun değerlendirilmesinde ön plandadır.
Tomografi
Özellikle omurga ve pelvis gibi kompleks anatomik bölgelerde kemik yıkımının değerlendirmesi ve biyopsi rehberliğinde kullanılır.
Osteoid osteoma tanısında ve rf ablasyon tedavisinde kullanılır.
Tarama amaçlı akciğer metastazı saptanması ve hastanın evrelenmesinin yanında metastaz hastalarında tümörün kaynaklandığı organı (akciğer, batın içi organlar) saptamada faydalıdır.
MR
Rutin olarak kontrastlı çekilir. Kontrastsız mr kesitlerine göre kemik ve yumuşak doku tümör değerlendirmesi doğru değildir ve bizi yanlışa götürebilir. Özellikle kistik solid ayırımı, nekrotik tümörlerde ve hematom ile tümör ayırımında kontrast tutulumu önem arz eder.
Kontrast tutulumu nedir?
Biz kemik ve yumuşak doku tümörlerini görüntülemek için rutin ve kural olarak kontrastlı yani ilaçlı MR çekmekteyiz. Özellikle MR çekimi esnasında damardan verilen kontrast maddenin mevcut tümör tarafından ne kadar ve ne şekilde tutulduğu mevcut tümörün iyi ya da kötü huylu olduğu hakkında bize bilgi verir. Yani mevcut lezyon sadece çevresel olarak kontrast tutuyorsa bu iyi huylu bir tümör ya da enfeksiyon (abse), çok yoğun ve düzensiz kontrast tutuyorsa öncelikle kötü huylu tümör düşünürüz
Tümörün boyutu, derinliği, iç yapısı, kenar özellikleri, kemik tümörlerinde yumuşak doku kompenenti, tümörün sınırları ve skip metastaz (osteosarkomda %10 a kadar) saptama, nörovasküler yapılara yakınlığı, eklem invazyonu, cerrahi planlama (malign tümörlerde kemoterapi veya radyoterapi öncesi ve sonrası MR görüntülerine göre yapılır). Kemoterapiye yanıt, nüks ya da rezidü (kalıntı) tümör saptamada ve biyopsi alanını saptamada (nekroz alanından almama) yardımcıdır. Tümörün lokal evresini gösteren en iyi yöntemdir.
Dinamik kontrastlı/difüzyon ağırlıklı MR: tümörün kontrastlanma hızına göre (malign tümörler daha vasküler olduğu için hızlı kontrastlanır) benign malign ayırımında ve kemoterapi sonrası kalan canlı tümör dokusunu göstermede kullanılabilir.
Zayıf yönleri: Komşu yumuşak doku ve kemik iliği ödemi tümör ile karışabilir. Ayrıca bazı benign tümörler (osteoid osteoma, kondroblastom, osteoblastom, eozinofilik granülom, stres frk) MR da agresif görüntü nedeniyle malignite ile karışabilir.
Nükleer Tıp
Sintigrafi
Osteoblastik aktiviteyi gösterir. Tümörün aktivitesi (histolojik derecesi) ve yaygınlığını (metastaz, fibröz displazi, enkondrom, eozinofilik granülom) ortaya koymada yardımcı.
En büyük dezavantajı özgüllüğünün düşük olmasıdır. Litik metastaz (böbrek ya da tiroid kanseri) ve multıpl myelomda yanlış negatiflik akılda tutulmalı. Travma sonrası yanlış pozitiflik de göz ardı edilmemeli ve hastanın travma hikayesi sorgulanmalıdır.
PET-CT
Tanı, evreleme, takip (nüks, metastaz), onkolojik tedaviye yanıt, primeri bilinmeyen metastazda primer odak tayini, biyopsi alanını saptamada (yüksek aktiviteli yerden alma) kullanılır.
Anjiografi
Özellikle vasküler tümörlerde ameliyat esnasında kanamayı azaltmak için embolizasyon uygulamada tercih edilir.
Radyolojik görüntülemede malignite (Kötü huylu tümör) belirtileri
Yumuşak doku tümörlerinde:
Derin yerleşimli, büyük boyutlu (>5cm), düzensiz sınırlı, yoğun kontrastlanma varlığı, heterojen yapı, çevre dokulara infiltrasyon ve peritümöral ödem varlığında.
Kemik tümörlerinde:
Ek olarak korteks destrüksiyonu ve düzensizlği, yumuşak doku komponenti varlığı ve yumuşak doku uzanımında kötü huylu olma ihtimali yüksektir.