Liposarkom
Kötü huylu yumuşak doku tümörleri arasında ikinci sıklıktadır. Nedeni tam olarak bilinmemektedir. Çok farklı yaşlarda görülebilir fakat sıklıkla 40 yaş sonrası ortaya çıkar.
Yağ dokusundan kaynaklanır ve vücudun farklı bölgelerinde ortaya çıkabilse de sıklıkla uyluk yerleşimlidir. Birçok farklı alt tipi vardır.
- İyi diferansiye: En sık görülen tipidir ve sadece cerrahi olarak çıkarılması yeterlidir. Ameliyat sonrası tekrarlayabilir fakat metastaz yapması beklenmez
- Miksoid tip: Kemoterapi ve radyoterapiye duyarlıdır. Metastaz yapma eğilimindedir. İlk başvuruda çoklu odak tespit edilebilir. Akciğer dışında, batın içine, yumuşak dokulara ve kemiğe metastaz yapabilir. Tarama için PET CT yerine tüm vücut MRI tercih edilebilir. Patolojik incelemede saptanan tümörün hücreselliği nüks ve metastaz açısından önem arz eder. >%5 yuvarlak hücre konponenti durumunda risk yüksektir.
- Plemomorfik tip: Çoklu odak şeklinde başvurabilir ve hızlı büyüyebilir.
- Dediferansiye tip: Kötü gidişli. Uzun süre var olan kitlede son zamanlarda gelişen ağrı ve hızlı büyüme tarif edebilirler.
- Mikst tip: Nadir
Hastalar sıklıkla yavaş büyüyen şişlik şikayetiyle hekime başvurur. Ağrı çok nadiren vardır.
Tümör genelde derin yerleşimli ve büyüktür fakat küçük boyutlu, yüzeyel olabilir. Şişliğin uzun süredir var olması ve ağrısız olması hastayı ve hekimi iyi huylu olduğuna dair yanıltabilir.
Fizik muayenede genellikle yumuşak, hareketli ve ağrısız şişlik şeklindedir.
Bu hastalarda görüntüleme yöntemi olarak en sık ilaçlı MR dan faydalanmaktayız. MR tümörün yerleşimi, boyutu, sınırları ve içeriği hakkında bize ayrıntılı bilgi verir. MR ile ayrıca ameliyat planlaması yapılır, kemoterapi ve radyoterapiye yanıt değerlendirilir ve tekrarlama açısından takipte kullanılır.
Liposarkom kesin tanısı klinik ve radyolojik değerlendirme sonrası yapılacak olan biyopsi işlemi ile konur. Biyopsi sıklıkla özel iğneler yardımıyla kapalı yöntem ile gerçekleştirilir.
Liposarkom tanısı konulan hastaya metastaz tespiti (sıklıkla akciğer) açısından tarama amaçlı tomografi, tüm vucüt MR ya da PET_CT çektirilir.
Liposarkom asıl tedavisi ameliyat ile tümörün temiz bir şekilde çıkarılmasıdır. İyi diferansiye liposarkomlarda ek kemoterapi ya da radyoterapi uygulanmaz.
Ameliyatı kolaylaştırmak ve tekrarlama ihtimalini düşürmek için ameliyat öncesi ya da sonrası radyoterapi uygulanır. Radyoterapinin ameliyat öncesi ya da sonrasında uygulanmasının avantaj ve dezavantajları olmakla birlikte birbirine kesin üstünlükleri yoktur.
Liposarkom kemoterapi rutin uygulanmaz. Özellikle metastaz varlığında kemoterapiye başvurulur. Akciğer metastazlarında metastaz odağı cerrahi olarak çıkarılabilir. Bazı tiplerde (miksoid liposarkom), büyük ve derin yerleşimli tümörlerde metastaz olmaksızın kemoterapi uygulanabilir.
Liposarkom tanılı hastalar nüks yani tekrarlama ve metastaz yani vucüdun başka bölgesine sıçraması açısından belirli aralıklar ile (ilk 2-3 yıl 3-4 ay, sonrasında 5 yıla kadar 4-6 ay aralıklarla) uzun yıllar takip (PET CT, Tüm vücut MR) edilmelidir.
Nüks durumunda cerrahi ile tümörün yeniden geniş (temiz) sınırlar ile çıkarılması önerilir. Metastaz durumunda ise kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi seçenekleri kombine edilebilir.