Kemik Metastazları
Kanserin kaynaklandığı organdan direk komşuluk, kan (sıklıkla) ya da lenf yolu ile kemiğe sıçramasıdır. Venöz yolla metastaz arterial yoldan daha sık. Meme prostat ve testis daha çok lenfojen yol ile yayılır.
Kemiğin en sık kötü huylu tümörüdür. Sıklıkla 40 yaş sonrası görülmektedir. Kemik metastazı mevcut kanserin ilerlemiş olduğunu göstermektedir. Bu hastalar multidisipliner (Onkoloji, Patoloji, Radyoloji, Nükleer tıp ve Ortopedik Onkoloji hekimi) olarak değerlendirilmelidir.
Son yıllarda kanser tedavilerinin gelişimine paralel olarak yaşam süresi uzadıkça metastatik kemik kanseri ile karşılaşma sıklığımız artmaktadır. Kemik akciğer ve karaciğerden sonra en sık metastaz alan üçüncü bölgedir. Kanser tipine bağlı olarak %20-70 oranında kemik metastazı görülebilmektedir.
Kemik metastazlarında belirtiler
Kemik metastazlı hastalar klinikte çok farklı şekillerde karşımıza çıkabilir. İleri evre bir kanserin ilk bulgusu olabileceği gibi, tedavi edilmiş bir kanserin yıllar sonra ortaya çıkan metastazı da olabilir. Şikayet olmaksızın kanserli hastanın rutin taramasında tespit edilebileceği gibi hasta direk metastazın kemiği zayıflatmasına bağlı kırık ile başvurabilir.
Hastalar sıklıkla ağrı ile hekime başvurur. İstirahatte bile ağrının olması ve zamanla şiddetinin artması tipiktir. Hasta geceleri ağrı nedeniyle uykudan uyanabilir ve standart ağrı kesicilerden yeterli fayda görmeyebilir. Bazen hiçbir şikayet yok iken kanserli hastaların rutin taramasında ortaya çıkar. Bazı hastalarda kanser hikayesi olmamasına rağmen direk kemik metastazı ile tanı konur. Bu durumda beklenen yaşam süresi daha kısadır. Nadir (%10-30) olarak da metastazın kemiği zayıflatmasının neden olduğu kırık ile hasta acile gelir.
Kemik metastazları en sık hangi durumlarda gözleniyor?
Kanserlerin tamamının kemiğe metastaz yapma ihtimali vardır fakat en sık meme, prostat, akciğer, böbrek ve tiroid kanserleri kemiğe metastaz yapar. Bunun nedeni bu kanser tiplerinin toplumda daha sık görülmesi ve beklenen yaşam süresinin uzun olmasıdır.
Kemik metastazları en sık omurga, pelvis (leğen kemiği), femur (uyluk) ve humerus (kol) bölgesinde görülmektedir. Metastazlar tekli yada çoklu olabileceği gibi kaynaklandığı dokuya göre litik, sklerotik ya da miks olabilir.
Kemik metastazı tanısının konulmasının hayati önemi vardır. Özellikle kemiğin kendisinden kaynaklanan tümörlerden ve hastanın mevcut tümöründen başka bir odaktan kaynaklanmadığını ortaya konulmalı. Aksi takdirde hastanın yaşamını ciddi şekilde olumsuz etkileyecek geri dönüşümsüz hatalara yol açılır. Bunun için hastanın hikayesinin detaylı incelenip fizik muayenesinin yapılmasının yanı sıra gerekli radyolojik tetkikler yapıldıktan sonra bazı durumlarda biyopsi işlemine gereksinim duyulabilir. Tutulan kemiğin tamamını içeren iki yönlü grafi en temel tetkikdir. Tomografi kemik yıkımı hakkında daha iyi fikir vermekle birlikte kaynağı bilinmeyen metastaz hastalarında akciğer ve batın tomografileri çekilerek kanser odağı tespit edilmeye çalışılır. Yumuşak dokunun değerlendirilmesinde ilaçlı MR en iyi yöntemdir. MR ayrıca ameliyat planlamasında da bize yol göstericidir. Eğer hastanın kanser hikayesi yok ise ya da kanser hikayesi olan hastanın taramasında nükleeer tıp yöntemleri (PET_CT ya da Sintigrafi) ile tespit edilen tek bir kemik tutulumu var ise biyopsiye gereksinim duyulur. Tüm bunlara rağmen hastaların %3-4’ünde tümörün nereden kaynaklandığı saptanamayabilir.
Özellikle 40 yaş üstü hastalarda saptanan kemik lezyonlarında metastazdan şüphe ediyorsak laboratuar tetkiki olarak enfeksiyon ayırımında sedim, crp, kanser varlığı açısından PSA, CEA, CA19-9, CA125, CA15-3, TİROGLOBULİN, Beta HCG, AFP, İMMUNELEKTORFOREZ tetkikleri istenir.
Kemik metastazlarında tedavi seçenekleri
Tedavide amaç: ağrıyı azaltmak, kırık gelişimini engellemek ve hastanın fonksiyonunu/yaşam kalitesini iyileştirmektir. Tümörün tipi, yaygınlığı, kemik yıkımının boyutu, tümörün radyoterapi ve kemoterapiye yanıtı, hastanın genel durumu ve beklenen yaşam süresi tedaviye karar vermede ana etmenlerdir. Tedavi medikal (kemik güçlendirici bifosfonatlar, radyoterapi, kemoterapi, hormonoterapi, akıllı ilaçlar) ve cerrrahi olmak üzere iki ana başlıkta toplanabilir. Cerrahi tedavi özellikle kırık riski ya da varlığında uygulanır. Hastanın durumuna göre kapalı (minimal invaziv) yöntemler uygulanabileceği gibi açık yöntemler de tercih edilebilir.
Kemik metastazına bağlı kırık gelişimi hastanın beklenen yaşam süresini olumsuz etkileyeceğinden erken tanı ve müdahalenin hayati önemi vardır. Kırık gelişmeden yapılacak müdahale ameliyat riskini azaltacağı gibi hastanın gündelik yaşama dönüşünü hızlandırır ve ek cerrahi gereksinimini azaltır. Kemik metastazlarına bağlı kırık vakalarında tespit/fiksasyon (çivi ya da plak) uygulanabileceği gibi tümörlü kemiğin çıkarılıp yerine protez de uygulanabilir. Bunun kararının verilmesinden önce hasta titizlikle değerlendirilmelidir. Uygulanacak yöntem hastanın kalan yaşam süresi boyunca sağ kalmalı ve yeniden cerrahi işlem uygulanmasına gerek duyulmamalıdır.