Postradrasyon Sarkomu

Postradrasyon sarkomu radyoterapinin geç dönem komplikasyonudur. Radyoterapi birçok kanserin tedavisinde kullanılmasına rağmen radyoterapiye bağlı kanser çok nadirdir.

Postradrasyon sarkomu sıklıkla jinekolojik (serviks, endometrium vs), gastrointestinal sistem, meme, testis ve prostat kanseri nedeniyle radyoterapi uygulanan hastalarda ortaya çıkar. Ayrıca Ewing sarkom ve yumuşak doku sarkomu nedeniyle radyoterapi uygulanan hastalarda da karşılaşmaktayız.

Postradrasyon sarkomu en sık pelvis (leğen kemiği), skapula (kürek kemiği) , kaburga, klavikula (köprücük kemiği) ve omurgada ortaya çıkmaktadır.

Postradrasyon sarkomu çocukluk çağında radyoterapi uygulananlarda risk daha yüksektir.

Postradrasyon sarkomu radyoterapi tedavisinden ortalama 10-15 (3-33) yıl sonra ortaya çıkar. 20 yıllık süreçte %5-10 gelişme riski vardır.

Postradrasyon sarkomu genellikle yüksek doz (40-60 Gy) radyoterapiye bağlı gelişir.

Eş zamanlı kemoterapi uygulanması (özellikle alkali ajanlar) riski artırır. Postradrasyon sarkomu hastalarda başlangıçta aralıklı iken sonra sürekli hale gelen şiddetli ağrı ve hızlı büyüyen şişlik en sık bulgudur. Patolojik kırık gelişebilir.

Postradrasyon sarkomu radyoloji tetkiklerinde litik, agresif, destrüktif kemik lezyonuna yumuşak doku kitlesi eşlik edebilir.

Postradrasyon sarkomunun kesin tanısı biyopsi ile konulur ve patoloji değerlendirilmesinde sıklıkla yüksek dereceli sarkom (kemik: osteosarkom, indferansiye pleomorfik sarkom, fibrosarkom ve kondrosarkom. Yumuşak doku: anjiosarkom ve leiomyosarkom vs) tespit edilir.

Postradrasyon sarkomu tanısı biyopsi ile kesinleştirildikten sonra metastaz açısından taraması (Tomografi, PET-CT vs) yapılır.

Postradrasyon sarkomu tedavisinde tümörün temiz bir şekilde çıkarılması (geniş rezeksiyon) son derece önemlidir ve bu uğurda amputasyon (uzvun kesilmesi) uygulanabilir. Kemoterapi ameliyat öncesi ya da sonrası uygulanabilir fakat etkinliği düşüktür. Seçilmiş vakalarda radyoterapi uygulanabilir.

Postradrasyon sarkomlu hastaların prognozu yani gidişatı maalesef kötüdür (5 yıllık sağkalım %11-48). Nüks (%17-68) ve metastaz (sıklıkla akciğer) riski yüksektir. Tümörün cerrahi olarak temiz bir şekilde çıkarılması sağkalım açısından son derece önemlidir. Gecikmiş tanı, büyük ve cerrahi olarak temiz bir şekilde çıkarılamayan tümör, ileri yaş, anaplastik tümör, adjuvan tedavinin başarısız olduğu durumlarda prognoz daha kötüdür. 

 

Patalojik Kırık

 

 


MSO

Blog Yazılarımız

İletişim Bilgileri

Adres

Teşvikiye Mah. Hakkı Yeten Cad.
Doğu İş Merkezi , No:15 Kat:7
Şişli, İstanbul
34365

Bir "TIK" Yakındayız

Please publish modules in offcanvas position.